10.11.2012
Yargılamalar genelde egemen sınıflar tarafından gerçekleştiriliyor. Sömürücü egemen sisteme karşı mücadele edenler, egemen sınıfların kurdukları ve kendilerine göre oluşturdukları hukuk sistemine göre yargılanırlar. Ernst Thelman, Rosa Lüxemburg ve Karl Liebnekt gibi kapitalizme ve faşizme karşı mücadele edenlerin yargılandıkları Almanya'da şimdi biz o yargılayanları yargılayacağız. Bunun için önümüzdeki yıl Haziran ayında gerçekleştirmeyi düşündüğümüz halk mahkemesi için hazırlık yapıyoruz. Bu hazırlıkları nasıl sürdüreceğimize dair bu gün bir toplantı düzenliyoruz.
Halk mahkemesinin duyurusunu yapan bir bildiri daha önce kaleme alınmıştı. Bu bildiriyi bu günkü toplantımızda herkese okuyarak görüş ve önerilerini alıyoruz.
Mülteci ve göçmen örgütlerimiz aracılığıyla düzenlenecek bu halk mahkemesi 3 gün sürecek.
Direniş çadırlarımızın bulunduğu Oranien Platz'a yakın bir yerde gerçekleştirdiğimiz toplantıya, direniş alanımızdan yürüyerek geldik. Aylardır sokaklarda gerçekleştirdiğimiz özgürlük yürüyüşü boyunca önemli ölçüde Almanya devletinin ve genel olarak Avrupa kapitalizminin suçlarını deşifre etttik. Bu deşifresyon üzerine gerçekleşecek bu mahkeme, suçluları hedefe çakmak açısından önemli bir işlev göreceğe benziyor.
Mahkemenin süreceği 3 gün boyunca neler yapabileceğimiz üzerine her kesin görüş ve önerilerini alıyoruz. Halk mahkemesinin duyuru bildirisi yayınlandıktan bu yana epeyce bir süre geçmiş bulunuyor. Artık somut çalışma komiteleri ve somut işlerin belirlenip hayata geçirilmesi gerekir.
Halk mahkemesinin etkinliklerini hangi kitle ile gerçekleştireceğimiz üzerine farklı görüş ve önerier var. Bir görüş, bu çalışmanın salt göçmenlerle sınırlı bir faaliyet olarak algılanmaması gerektiği ve bu çalışmaya Almanların katılımını sağlamak gerektiği üzerineydi. Diğer bir görüş ise Almanların bu sistemle güçlü bağları olduğu ve bu çalışmaya yeterince ilgi göstermeyeceği üzerineydi. Elbette ki kapitalist sünürü sistemine karşı olan her kesin bu çalışmalrın içinde yer almasını sağlamak gerekiyor. Ancak bu sistemin hukuk ve uygulamalarından günlük yaşamı içinde en negatif olarak etkilenenler mülteci ve göçmenler olduğu için onların bu çalışmanın içinde bilinçli olarak yer alması oldukça önemlidir.
Elbette ki bu mahkemeyi yaptığımız zaman suçluları hapse atmış olmayacağız. Çünkü egemen sınıflar tüm hukuk sistemini ve pratiğini kendi çıkarlarına göre ayarlamışlardır. Biz bu mahkeme ile aslında suç, suçlu ve mağdurların kimler olduğunu açığa çıkartmış olacağız.
Tüm çalışma ve mücadelelerde olduğu gibi halk mahkemesinde de esas hedef daha fazla insanın örgütlenmesini sağlamak olacaktır. Bu mahkemeden sonra toplumun nerelerinde ne kadar insan örgütlenmek için harekete geçtiğine bakarak başarı düzeyini ölçebiliriz. Diğer yandan suçluları ne kadar toplumun gözlerinin önüne serdiğimize bakmamız gerekecek.
Bu güne kadar sürdürülen mücadele süreci içinde aslında çok sayıda malzeme birikmiş durumda. Sorun bu malzemelerin derli toplu bir şekilde düzenlenmesinde düğümleniyor. Birikmiş materyallerin, belirlenmiş hedeflere ulaşmak için etkin bir şekilde işlenmesi başarının anahtarını oluşturuyor.
Mahkemede ele alacağımız konularla ilgili uzmanlara ihtiyaç olduğuna dair bir öneri var. Bu öneri karşısında aslında bizim uzmanlara ihtiyacımız olmadığı yönünde görüşler öne çıktı. Çünkü mülteci ve göçmenler bu uygulamaları ve bu uygulamaları hayata geçiren suçluları yakından tanıyor ve biliyorlar.
Halk mahkemesinin hedefleri:
1. Mülteci direnişini güçlendirmek
2.Dökümantasyonun değerlenedirilmesi
3.Alman emperyalizinin rolü
4.Avrupa sınırlarındaki katliamları
5.Mültecilerin hak ihlalleri ve öldürülmeleri
Çalışmalar:
Harekete geçirmek, materyaller; internet, pankart, blidir, film. Bilgilendirmeler: Nerede, ne zaman, nasıl yapılacağı, mülteci kamplarına giderek bilgi ve örgütlenmeyi sağlamak. Mahkemenin görünümü ve estetiğinin nasıl olacağı konularında çalışmalar yürütülecek.
Bu işlerin yapılması için çeşitli komiteler kuracağız ve bu komiteler bu işleri zamanında yerine getirmeye uğraşacak.
Bildirilerin görünümünün, logosunun nasıl olduğunu belirleyeceğiz. Hangi sloganları öne çıkaracağımızı belirleyeceğiz. Afişlerin altına herhangi bir kurum ismi kullanmayacağız.
Bu yargılamaların neden Almanya devleti ile sınırlandırıldığını sorguladı bir katılımcı arkadaşımız. Arkadaşımız tüm Avrupa ülkelerinin bu suçlara ortak olduğunu söyledi. Daha önce de bu konu üzerine tartışmalar olmuş. İçinde yaşadığımız coğrafya Almanya olduğu için ağırlıklı olarak burasının işlenmesi normal. Ama sorunun kendisi zaten Avrupa'da genel olarak benzer biçimlerde yaşanıyor. Her ülkede bu tip mücadeleler var zaten. Her ülkenin içinden mücadelenin yükseltilmesi kendiliğinden mücadeleyi Avrupa çapına yayacaktır zaten. Ayrıca, Avrupa'da uygulanan politikaların belirlenmesinde Almanya'nın oynadığı bir baş rol var, bunun açığa çıkartılması gerekir.
Mahkemenin hazırlanmasıyla ilgili olarak iş komitelerini kuruyoruz, çalışmalara katılmak isteyenler bu komitelerle irtibata geçecek ve işlerde görev alacaklar. Değişik illerden gelmek isteyenler de o ilde bulunan aktivistlerle ilişkiye geçip çalışmalarını yürütecekler.
Büyük bir afiş yapacağız, afişe Enternasyonal Halk Mahkemesi başlığını yazacağız. Berlin Oranien Platz'da yapmayı düşünüyoruz. Bu afişi yalnızca Almanca değil, bir çok dilde yapmayı düşünüyoruz. Halk mahkemesi ile ilgili bir veb sitesi kuracağız.
Bu akşam, özgürlük yürüyüşümüzle dayanışmak için bir dayanışma partisi düzenlenecek. Mülteciler için parasaz, diğerleri için düşük bir miktar belirlenecek. Yarın Türkiye hapishanelerinde sürmekte olan açlık grevleriyle dayanışma eylemi olacak ve yarın akşam saatlerinde de bir dernekte mülteci ve göçmen sorunlarına ilişkin bir toplantı yapacağız.
10.11.2012
Turgay Ulu
Berlin